Merhaba! Yaklaşık altı aydır yazı yazamadım, üniversiteye yerleşme, tercih stresi derken kendimi Hacettepe'de buldum. Ankara'ya gittim gideli ders çalışıyorum. İngiliz dili isterken Alman dili çıkınca üzülmedim değil, ama dönem sonuna doğru ısındığımı farkettim. Lisede bu kadar çalışmamışımdır herhalde. Okulda ilk işim kütüphaneye kayıt yaptırıp ilk ay 12-13 tane kısa öykü kitabı bitirmek oldu. Özellikle Aslı Erdoğan ve Tezer Özlü'nün yazı stilini çok beğendiğimi söyleyebilirim. Tatilde de hocalarımız almanca kitaplar okumamızı önerdi. Ben de kütüphaneden birkaç Alman ve İsveç yazarın kitaplarını aldım. Bu kadar uzun giriş yazısı yazmak istemiyordum aslında, şimdi kitap özeti ve yorumunu okuyabilirsiniz :)👇
Yazar: Mette Jakobsen
Eser Adı: Kaybolma Numarası
Yayınevi: Doğan Kültür Yayınları / 2013
Hikaye Minou'nun yaşadığı adada kayalıklarda ölü bir oğlan bulmasıyla başlıyor. Kitapta, ölü oğlanı annesiyle bağdaştıran Minou'nun iç dünyası inceleniyor. Adada, annesi gitmeden önce beş kişi yaşıyorlardı; Rahip, Minou'nun annesi, babası, Kutucu ve kendisi. Bu kalan dört kişi arasında annesinin ölmediğine inanan tek kişi Minou.
***
Minou, ölü oğlanı annesiyle bağdaştırdığı için annesine anlatmak istediği ne varsa ona anlatıyor; hatta ölü oğlana bir de hikaye yazıyor. Aslında annesinin gitmesinde herkese bir parça kızgın olan Minou, bu kızgınlığının doğru bir şey olmadığını biliyor ama duygularına karşı koyamıyor. Denizciler öiü oğlanı almaya geldiğinde kendi içinde inanılmaz bir rahatlama duyuyor ve O'nun ağırlığını artık üstünde hissetmiyor. Asıl ailesinin bu adadaki diğer üç kişi olduğunu biliyor. Herkes öfkesini bir şekilde atlatabilir; Minou çevresindekilere zarar vermeden bunu başarabildi. Yaşına rağmen birçok karakterden daha olgun biri.
*Özel teşekkür: Bloguma geri dönmemi sağlayan kişiye teşekkür ediyorum 💗
